Sosyal medya çöplüğü… Memesini açanlar, iç çamaşırını çıkaranlar… Kapitalizm nereye götürüyor
Sosyal medya kaliteli kalitesiz, düzeyli düzeysiz birçok kişi, olay ve olguya açık bir yer. Atılımcı medya toplumu oluşturma bağlamındaki işlevselliği, sosyal medyanın önemsendiği bir alan olmasını sağlarken diğer yandan da gerişi mümkün olmayan sosyolojik yıkımlar yaratıyor.
Sosyal medyada hemen hergün birbirinden garip akımlar çıkıyor. Bu akımlardan en öne çıkanı yemek yiyerek fenomen olan ve çok büyük meblağlarda gelirler elde eden şahıslar. Tüketim kültürünü kontrolsüz şekilde yaygınlaştıran ve çalışmadan para kazanma arzusunu perçimleyen bu silsilenin son örneği ise kamusal alanda iç çamaşırını çakartıp oraya buraya atan kadın oldu.
Bu TikTok fenomeni gittiği farklı alanlarda iç çamaşırını çıkararak görünür yerlere bıraktı. Kimi zaman ekmek raflarına kimi zaman kahvaltılıkların üstüne bırakılan iç çamaşırı sosyal medyada tepki topladı. Kimi sosyal medya kollanıcıları “Bunun komik değil, iğrenç” olduğunu ifade derken, bazı sosyal medya kullanıcıları ise durumu “sapıklık” olarak değerlendirdi.
TÜRKİYE’DE DE SIK SIK GÜNDEM OLUYOR
Sosyal medyadaki benzer örneklere Türkiye’de de sık sık rastlanıyor. Para karşılığı müstehcen içerikli canlı yayın yaparak 1 saatte 100 bin lira toplayan G.H. bu örneklerden sadece biri. Görüntülerin gündem olduğu tarihte kadının 5 aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştı…
Bu ve benzeri içeriklere bakıldığında sosyal medyanın kapitalist üretim ve tüketim ilişkileri ağı olduğu ve dolayısıyla düzen karşıtı toplumsal muhalefeti yönetme, uyutma, pasifize etme ve çok daha kötüsü kendi isteğimizle bir şekilde kapitalizmin değirmenine su taşıyan insanlar olmaya yol açan alan olduğuna yönelik tezler güç kazanıyor.
Birçok kişi için sosyal medya demek, muhalif şişkinliği indirme veya muhalif enerjiyi bireysel anlamda boşaltma ve dolayısıyla toplumsal ve nitelikli muhalefeti engelleyici bir mecra olarak değerlendiriyor. Elbette sosyal medyayı günümüz şartlrında Tümden reddetmek mümkün değil. Ancak bu noktada içerik seçiminde biliçli bireklerin yetiştirilmesi daha da kritik bir önem taşıyor.