8.Yargı Paketi’nde kişisel verilerin işlenmesine dair bir maddenin de yasalaşmasıyla, sendika, dernek ya da vakıf gibi kurumlar üyelerinin kişisel verilerini de talep edebilecek. Bu kuruluşların dini görüş, cinsel tercih gibi özel nitelikli kişisel verilerin yanı sıra üyelerin temasta olduklarını da sistemlerine kaydedecek olması fişlenmenin kapsamının genişletilmesi olarak yorumlandı. Birgün yazarı Nurcan Gökdemir, AK Parti’nin siyasi muhaliflerini izleme, gerektiğinde kolaylıkla cezalandırma amacıyla kendinden önceki antidemokratik iktidarların da kullandığı bu yöntemin kapsamını daha da genişlettiğini belirtti.
Gökdemir’in “Fişleme onayına AKP damgası” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:
“Metinde bir başka madde daha var ki Türkiye’de baskı rejimlerinin simgesi haline gelen ‘Fişleme’ düzenlemesi. Askeri darbe dönemlerinden sonra gücü elinde tutan kesimlere muhalefet, inanç ve etkin köken mensubiyeti nedeniyle cezalandırmanın en önemli aracı olan ‘Fişleme’nin kapsamı genişletildi.
6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 6’ncı maddesinde yapılan değişikliklerle fişleme uygulamasına AKP damgası vuruldu. Yeni madde ile ‘siyasi, felsefi, dini veya sendikal amaçlarla kurulan vakıf, dernek veya diğer kâr amacı gütmeyen kuruluş ya da oluşumlar tarafından’ özel nitelikli kişisel verilerden bazılarının işlenebilmesine olanak sağlandı. Buna göre, bu kuruluş ve oluşumlar, mevcut ve eski üyeleri ile bunlarla düzenli olarak temas halinde olanların verilerini kaydedebilecek.
Üyelerin yanı sıra eski üyelerin ve bunlarla ilişkisi olanların da verilerinin işlenmesinin Anayasa’ya aykırılığı yanında zaten bildirilmesi gereken veriler dışında telefon numarası, kan grubu, dini görüşü gibi bilgilerin kaydedilmesinin tartışmasız tek bir açıklaması olabilir o da: Fişleme gereksinimi…
Elbette iktidardan Sağlık Bakanlığı’nın yurttaşların cinsel tercihini işleme, sosyal güvenlik kurumunun din aidiyetini kaydetme gereksinimi duymasının nedenine ilişkin tatmin edici bir açıklama gelmedi.
Maddede bir başka önemli düzenleme daha yapıldı. ‘Vatan, millet’ söylemlerini dillerinden düşürmeyenler kişisel verilerin yurtdışına aktarılmasına da olanak sağladı.”
(HABER MERKEZİ)